İÇ MİMARLIK NEDİR? İÇ MİMARLIK ÖĞRENCİLERİ NE YAPAR? İÇ MİMARLIK- MİMARLIK 1

Merhabalar!

Bugün sizlere okuduğum bölümden yani İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünden bahsedeceğim.
Nedir bu İç mimarlık? Zor mudur? Öğrencileri ne yer ne içer nasıl yaşar? Nasıl geçinir, masrafları aşağı yukarı ne kadardır? Bu zorlu maratona nasıl katlanmaktadır, kendini geliştirmek için neler yapmaktadır? Ve daha nicesini sizlere açıklamak istediğim bir çok soru var aklımda. Yazı sonunda aklınızda hala soru işareti kalırsa yoruma yazmanız yeterli. Bütün soruları yanıtlayacağım :)

Öncelikle söylemek istediğim şudur ki; ben sizleri bu bölüme yönlendirme ya da bu bölümden soğutma amacı gütmüyorum. Her şeyi artısı ve eksisiyle ele alacağım, bazı noktalara aydınlık getireceğim. Bir öğrencinin gözünden daha anlaşılır kılacağım İç Mimarlığı. Haydi başlayalım o halde! :)

İzmir’de İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı 2. sınıf öğrencisiyim. Ailemle yaşıyorum. İlk yıl hazırlık okuduğumu da sayarsak 3. sınıf öğrenciyim. Sözün özü 2 yıla mezun olacağım inşallah.

Hazırlıktan başlayacak olursak, bir çoğunuz gibi, eğitim sistemimizden kaynaklı olan ingilizce yetersizliğim vardı. İngilizce mi? O da ne? Kaç kaç!! modundaydım lise yıllarımda. Kendimi diğer derslere vermiştim. Dil bilgisi benim için Türkçeden ibaretti. Ta ki %100 İngilizce bir bölüm kazanana kadar.
Her şey iyi hoş, oh mis bölümü kazanmışım kafam artık rahat. Peki hazırlığı ne yapacaktım. Şöyle yaptım arkadaşlar, rezil rüsva yerlerde gezinen ingilizcemi yazın üç ay boyunca youtube’dan izlediğim videolarla A1 seviyesinden hoop A2 seviyesine çıkardım ve hazırlığa A2 den başladım. Yani cümle kurmada biraz daha ilerletmiştim kendimi. Sözlüklerle yaşama dönemine adım atmış oldum. Bir yıl boyunca da sosyal arkadaşlık edinme ve dil geliştirme sitelerinden arkadaşlar edinerek ingilizcemi ilerlettim ve derslerime de çalışarak hazırlığı bitirdim. Artık ingilizce blog yazabilecek cesareti bile bulduysam kendimde, daha çok kendimi geliştirme çabalarımdan kaynaklanmaktadır bu durum. Daha sonra detaylı bir şekilde bu duruma da açıklık getireceğim.

Hazırlığı bitirmiştim ve artık resmen üniversiteli olduğumu hissettiğim döneme adım atmıştım. Tuhaf bir duyguydu, bilirsiniz hazırlığa lise 5 derler. Artık tam anlamıyla üniversiteli olmuştum ve harf notlarıyla içli dışlı olacaktım. Öncelikle harf sistemlerini öğrendim. İnşallah eğitim hayatınızda B den aşağı inmezsiniz canlarım!! :)

Diyerek, artık asıl konuma dönmek istiyorum. İÇ MİMARLIK nedir?
Arkadaşlar iç mimarlık demek, tasarım yapmak,tasarlanan bir odayı bir eşyayı nasıl göze hitap edebilir boyutunda irdelemek, nasıl daha faydalı ve kullanışlı olur bilincine sahip olmak demek. İç Mimarlar neler yapar? Dekorasyon yapar, mobilya tasarlar, İç Mekanda aydınlatmadan tutun, kullanılan perdenin koltuğun parkenin ve daha nicesinin ortama uygunluğunun nasıl olduğunu ve ne yaparsa konsepte daha uygun olacağı üzerinde çalışır. Konsepte biraz sonra değineceğim ondan önce ilk yıl yapılanlardan bahsetmek istiyorum.

İç Mimarlık ve Mimarlık neredeyse her üniversitede ilk yıl birlikte işlenmekte, daha sonra birbirinden ayrılmaktadır. Tasarım adına fikirlerin oturtulmasında ilk yıllarda aynı yöntemler izlediğinden öğrenciler ilk tasarımlarını birlikte yapmaktadır. Mesela ilk yıl, tipografi, origami, grafik tasarım üzerine çalışmalar yaptık. 






Sonrasındaysa kristal taşlardan strüktür yaptık.
Strüktür: Benzer ya da eş formların tekrar etmesiyle otaya çıkan şekil. 
Benim seçtiğim taş aragonit taşıydı.

 Taşın pseudo-hegzagonal özelliği mevcut.
Yani altıgen formlardan oluşuyor tam altıgen olmamakla birlikte, farklı bir özellik kısacası.
Bu özellikten esinlenerek origami yösağda gördüğünüz strüktürü tasarladım. 





 İlk dönemin final teslimi:

Çocuklar için saklambaç alanı yaptık .Artık yavaş yavaş insan ergonomisinin 
tasarımı nasıl etkilediğini öğrendiğimiz zamanlardı.






İkinci dönem yine insan ergonomisi çalışmaları yaptık ve ilk projemiz park alanına tuvalet(engelli tuvaleti, kadın tuvaleti, erkek tuvaleti), bebek bakım ünitesi tasarlamaktı.



Teslimlerimizi asıyoruz ve hocalarımıza bu şekilde sunuyoruz. 
Onlar notlarımızı verirken bizlerde teslimin verdiği yorgunluğu arkadaşlarla sıcak bir şeyler içerek atıyoruz :)


İkinci dönem final teslimi:



Maketin son halinin yakından çekilmiş halini bulamadım bilgisayarın derinliklerinde olmalı :(

Yaşlılar için geriatri merkezi tasarlamıştık. Benim projemde yaşlılar seramikle ilgileniyordu
ve bütün projeyi seramiğin ihtiyaçlarına göre tasarlamıştım.
 Bu yüzden seçtiğiniz konseptin sizin projenizdeki rolü çok büyük arkadaşlar.



Yeri gelmişken konsepte de değinelim. Bir mekan tasarlamak istiyorsunuz ve bir çıkış noktasına ihtiyacınız var. Kullanıcı profiliniz, mekanda bulunacak kişiler kimler, orada ne yapacaklar, çevresine bağlı bir mekan mı olacak? Bunların hepsi sizin konseptinizi belirler. Bu yüzdendir ki, Mimarlıkta ve İç Mimarlıkta konsept belirlemek için yapılan öncelikli iş ÇEVRE ANALİZİdir.
Peki öğrenciler çevre analizini nasıl yapıyor?

Projeye başlayacağınız ilk gün, hocanız sınıfınıza SITE PLAN dediğimiz Çevrenin Planını dağıtıyor ve sizlerde projeyi uygulayacağınız mekana giderek çevre de neler var neler yok,, arazi de ağaçlar nerede, hareket ettiremeyeceğimiz yapılar hangileri, güneşin ve rüzgarın yönü(pencereler açısından) küçük çaplı incelediğiniz haritanıza not alıyorsunuz.



Mesela bu yıl Bornova Büyük Park’ın analizini yaptık. Önceden Zabıta Müdürlüğü olan bir binayı Cafe’ye çevirme projesi üzerine çalıştık.

Analizi yaparken bununla birlikte o bölgenin tarihi araştırmasını da yapıyorsunuz ve çevrenizi gözlemleyerek oralarda daha çok kimlerin bulunduğunu ve etrafta ne gibi yerleşimler olduğunu not ediyorsunuz. Çünkü Konsept bulmaya çalışırken topladığınız bu verilerden yararlanıyorsunuz.

Her şeyiniz hazır, konseptinizi buldunuz. Sırada ki işlem, hocalarınızdan kritik almak. Her hafta ve haftada iki gün, tasarım derslerinde sırayla hocanızdan kritik alıyorsunuz. Birebir aldığınız bu kritiklerde hocanızla birlikte her şeyi enine boyuna konuşuyor, Tasarımı nasıl yaparsak daha kullanışlı olur sorularına çözüm arıyorsunuz.
Mutfak ve servis alanı, tuvaletler, kapı genişlikleri, ana giriş kapısı, rampalar, kot farkları, mekanda kullanılan malzemeler, mekan bölücüler, masalar sandalyeler hepsinin üzerinde ayrı ayrı çalışıyor ve internetten ya da kataloglardan bulduğunuz materyalleri projenize uyguluyorsunuz. Sene başında Gaziemir’deki Yapı Fuarı’na katılmıştık. Oradan toplandığım onlarca katalog o dönemde çok işime yaradı.

Malzemelerinizi güzel seçmeniz gerekiyor arkadaşlar. Çünkü hocalarınız özellikle neden tercih ettiğinizi soruyor. Hoşuma gitti o yüzden seçtim hocam deme lüksünüz yok. Tasarımımı taşıyabilecek malzeme bu olduğu için, sıcağa ve soğuğa dayanıklı , kolay yıpranmıyor gibi ifadeler kullanmanız bekleniyor. Bunun içinde tasarım dersini ve yapı dersini entegre bir şekilde işliyorlar öğrenciler için.

Hocalarınız sizlere malzeme ve firma önerilerinde bulunuyor, kritikler fikir alışverişleriyle geçiyor kısacası. Bazen arkadaşlarınızdan bile kritik istiyorsunuz.

-Şşt baksana bi sence şurası nasıl? Şunu şuraya alsam daha iyi gibi değil mi? Kritikte sorayım bunu o zaman ben.

Öğrencilerden de kritik almak, projenize farklı bakış açıları kazanmanızda yarar sağlıyor.

Bana göre çok zevkli bir bölüm neden zevkli çünkü ortaya bir proje koyuyorsunuz ve o projeyi sahipleniyorsunuz, sizin oluyor artık. Hocalarınıza karşı savunuyorsunuz projelerinizi. Çünkü projenin mimarı siz oluyorsunuz.

Peki hiç mi yorulmuyoruz?
Yoruluyoruz arkadaşlar tabiiki de!! Kaç gün boyunca uykusuz olduğumu juri sırasında sızdığımı bilirim :D
Vücut isyan etmek istiyor yeter diyor kapa gözlerini, sonra saate bakıyorsun dayan diyorsun biraz daha. Hadi bir bardak kahve daha, hadi müzik listesini başa saralım hadi hadi kapama gözlerini vs vs vs.

Arkadaşlarınız dışarılarda gezerken, fotoğraflarını sosyal medyada paylaşırken siz canla başla projenizi bitirmeye çalışıyorsunuz.
İlk yıl el çizimi yapıp T cetveli kullanırken ikinci yıl bilgisayar başında dinlendirici gözlüklerinizle sabahlar olmasın diyorsunuz.




İç Mimarlık ve Mimarlıkta fedakarlık yaptığınız noktalar:


-UYKU
-PARA
-ARKADAŞLIK
-ZAMAN

***


Kazanımlarınız:

-ÖZGÜVEN
-TASARIM KABİLİYETİ
-MESLEK
-PARA(mezun olunca inşaallah :D)

***


Bölümün popüler cümleleri:

-Teslim saati kaçta?

-Bitirebildin mi?

-Yetişmeyecek.

-Kesit ve görünüşler kaldı benim

-.Teslim paftaları hangi boyut olacak?

-Sayfayı yan tutabiliyor muyuz?

-Of son kritikte planım değişti şimdi her şeyi düzeltmem lazım.

-Renderlerim şekil yolumdan çekil.

-Bana Vray öğretenin kırk yıl kölesi olurum.

-Duydunuz mu X kişisinin sadece Renderları kalmış.

***

Render’a da değinelim hemen. Yaptığınız projenin üç boyutlu tasarımını yapıyorsunuz. Bunun için bazı programlar var. Skecthup, 3dmax, Rhino gibi. Tasarladıktan sonra materyalleri de tasarımınıza ekliyorsunuz ve ışık gölge ayarları yaparak mekanın gerçekçiliğini üç boyuta aktarmış oluyorsunuz.

Şöyle bir örnek vereyim. İnşaatlarda gördüğünüz o dev posterler aslında bilgisayardan yapılma. Çevresindeki ağaçlar insanlar arabalar programdan ekleniyor. Özellikle 3dmax tercih ediliyor.


İkinci Sınıf Birinci Dönem- İlk Renderlarım


Konseptim Zeka Oyunları










Evet arkadaşlar İÇ MİMARLIK-MİMARLIK yazımın ilk bölümünün sonuna gelmiş bulunmaktayız.

Açıklık getireceğim daha bir çok konu var.( mesela dış mimar ne yapar? ehuehe)
Beklemede kalın, sorularınızı yorum yaparak bana sorabilirsiniz elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağım.

Sonraki bölümde final paftamı sizlerle paylaşacağım ve projemi, konseptimi anlatacağım.

Umarım hoşunuza gitmiştir, yazarken çok keyif aldım ben. Hepinize kucak dolu sevgiler, diğer bölümlerde görüşmek dileğiyle hoşçakalın!! :)







Yorumlar

  1. Ben de iç mimarlık okuyorum.Dışarıdan insanlara çok albenili bir bölüm gibi gözüküyor.Fakat işin içine girdiğinizde öyle olmadığını farkediyorsunuz : )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. her bölümün ayrı zorluğu var tabii ki, bu bölümde insanı yıpratansa teslim yetiştirme derdi. Yine de ortaya bir tasarım koymak ve bu tasarımın bütünüyle bize ait olması, sanırım sınava tekrar girsem tekrar tekrar iç mimarlığı seçerdim :)

      Sil
  2. Başarılar dilerim, işinizi severek yapmak çok önemli. Para kazanmaksa çok farklı bir şey bence. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız, her ne kadar para kazanmak için okusak da meşgul olduğumuz iş, hayat kalitemizi belirliyor. Severek yapmak önemli :)

      Sil

Yorum Gönder